22 Nisan 2009 Çarşamba

üstadlar ve köprü

Türk mutfağının geleceğini emanet edeceğiniz aşçılık bölümleriöğrencilerinin yapılan yardımların ve okulların imkânlarının gündemde olduğu şu günlerde 6 senelik aşçılık programı eğitim hayatımın sonlanmasına ramak kala gözümüzün önünde görünen ancak fark edilmeyen bir konuya değinmek istedim Aslında bu konu benden çok, benden sonra gelecek öğrenci aşçılara uygun tabirle Türk mutfağı mirasçılarını ilgilendiren bir konu belki bu küçük yakınmayla ve çözümlemeyle bu soruna daha fazla ilerlemeden siz üstatlarımızla sonuca ulaştırabiliriz
Dediğim gibi aşçılık okullarına yardım şu ara hiç ama hiç olmadığı kadar gündemde bu konuyla birlikte fark edilmeyen ancak yeri geldiğinde hiç olmadığı kadar açıkça ortaya çıkan sektör fikirleri ile aşçılık programı öğrencileri arasındaki kopukluk.
Stajda belki bu kopukluğun giderildiğini düşünmektesiniz ancak stajda şef ve stajyer arasındaki ilişki istisnaları kaide dışı kaldığında emir komuta zinrici boyutunu geçmemektedir.Yarışma veya başka bir organizasyonda iyi yemeğin ne olduğu sohbetinde konuya katılan uygulamada mutfağa giren ve elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışan aşçılık bölümü öğrencisi, hala en pahalı malzemenin en özel olduğunu hala ithal malzemenin en dikkat çekeni olduğunu düşünerek hareket ediyor ve bunu gören sektör büyükleri Türk mutfağına büyük katkıları olmuş üstatlar bu durumu haklı olarak yadırgıyor vekınıyor.Ancak Türk mutfağının zenginliğinin ülkede kullanılan malzemenin sadece bize özel dünyanın başka bir yerinde kullanılmadığını aslında en egzotik malzemenin kendi ülkesine ait olduğunu bilmeyen ithal ürün kullandığı için eleştiri alan aşçılık bölümü öğrencisi bu durumda ne yapmalı kimse açıklamamış neden kendi malzemesini ülkesinin ürününü kullanması gerektiğini
peki Okumak okuyarak araştırarak belki keşfedecek ama Vedat Başaranı'nın dediği gibi hangi kitapta yazıyor imambayıldının orijinalinde tarator ile sunulduğu. Aslında bir Yörük yemeği olduğu işte bunu anlatmak istiyorum bazı şeyler fikir alışverişi ile ancak oluşabilir sadece mutfak yardımı ileTürk mutfağını kurtaramazsınız fikirleri düşünceleri değiştirmeli Türk mutfağının değerini neden değerli olduğunu daha öğrenci profesyonel olarak mutfağa girmeden aşılamanız gerekmektedir Ve konuyla ilgili maruzane çözüm önerim yapılan her Türk mutfağı etkinliğine seminerler, konferanslar veya yemekler kendi masrafını kendisi karşılamak koşuluylaTürkiye'nin her aşçılık bölümünden bir öğrenci veya öğretim görevlisi davet edilsin gördüklerini deneyimlerini diğer öğrenciler ile paylaşmak ve konunun seminerin detaylarını diğer öğrencilere aktarmak koşuluyla Peki ya imkanları yetmeyen okullar ise gelemeyen üniversitelere ise seminerin video kaydı yollanması ve ilgili derslerde sunulmasıKriz ve maddi sorunlar yüzünden okullarda yapılamayan seminerlerin üniversite öğrencileri ile paylaşımını bu şekilde gerçekleştirin ki enazından okulda okuyan öğrencilerin artık ne yapmaları gerektiğini Türk mutfağının özel olmasının sebebini bunları bilsinler artık Sizde bilin ki sayın büyük şeflerimiz ve Türk mutfağına gönül vermiş kişilerle yapılan seminerler konferanslar paylaşılmadıkça Türk mutfağı tanıtımı kullanımı devamlılığı korunamayacak ve belkide devam edemeyecek zira gelecek nesil sizin o konferanslarda konuştuklarınızı bilmiyor hiçbir kitapta yazmıyor Türk mutfağının nasıl gelişeceğineden geliştirilmesi gerektiği.
bakalım siz üstatlar gençleri ne zaman anlayacaksınız

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder