11 Ekim 2012 Perşembe

Geri donus ,



Bitti , Bodrum'da sözünü tutmayan tedarikçilerle  kavga ederek , sürekli bozulan dolaplarla karşılıklı küfürleserek , evlenenin en güzel , bizim en cehennem günlerimiz ,düğün günleri sabahtan , obur sabaha kadar koşturarak , biraz gastronomik, çok kavgalı ,daha çok geleceğe yatırımli bir uç ay gecti.

Stres dolu kisimlari birakip akilda kalan guzel seylerden bahsedersek ,

 Kocadon restoran , Bodrum'un zaten parmakla gosterilen sayili restorani varken .Kocadan en iyisi diyebilirim .

Bodrum'a gelince mutlaka deneyimlenmesi gereken bir restoran , biraz pahalı olsa da kaliteyi ve standarti onbes yıldır sürdürmek kolay is değil ve bazı külfetleri olan bir meziyet , sonuna kadar hak ediyor .

Kısmet'ten zaten bahsetmiştim hatirladigim kadariyla ,sadece öğlen servisi olan ,günlük yemekler yapan kaliteli bir esnaf lokantası ,yediğim keşkek, lamouette' nin şefi cihanın annesinin yaptığından daha lezzetli olmasa da el üstünde tutulacak bir esnaf lokantası .

Son olarak barbun alacati , etkilendigimi yazmistim .
İstanbul'da ' da iyi veya kotu kendinden soz ettiriyor .
 Barbun , yuruyen cizgisine devam ederken ,gelecek seneye bir restoran ,bir proje niteliğinde heyecan verici bir ise başlamış Kemal Demirasal.
Bana mugaritz i anımsatan  ,3-4 dönümlük bir arazide , o arazide kendi mutfaginda kullandigi  urunler .
Arkasında büyükçe bir orman olan 40 kisilik bir restoran projesi.
Heyecan verici bir yatirim gibi geliyor kulaga .
Tum bu guzel seylerin sonunda birde kucuk not buyuk emek verdigim mimolett restoran dan ekim basi itibari ile ayrildim . Guzel bir 3 yildan sonra , el sikisip gulumseyerek ayrildik.
Ve ekim sonu itibari ile guzel , inanilmaz bir deneyim olacagina inandigim iyi bir restorana  basliyorum , orasi ile ilgili deneyimleride burdan paylasacagim ilerleyen gunlerde .


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder