1 Nisan 2012 Pazar

Michelin Yıldızı-S.Pellegrino 50 restoran

S.Pellegrino sponsorlugunda dunyanın en iyi 50 restoranın seçildiği bir organizyon .Her sene yeniden düzenlenen yukselen ve düşen belli trendler dogrultusunda ilerleyen bir düzeni var .Belli seneler ardı ardına Elbulli nin seçildigi son donemde yerellik ve yalınlıgın on plana çıkması Noma nın birinciliği ile de bunun onandıgını gorebiliyorsunuz .
Bu 50 restoranın arasında michelin yıldızı olan restoranlar çoğunlukta olsada ,yıldız alma arzusunda çok uzak hatta umurlarında olmayan restoranlarda var D.O.M gibi Lechateubriand gibi .
Bahsetmek istedigim nokta bu .
Michelin yıldızında ,salon ambiyansı ,sarap kavı ,servis kalitesi gibi detaylar yemek kadar onemlıyken ,pellegrino listesinde bunlar ikinci planda .Lechateubriand cafe gorunumun de bir restoran olsada takip ettiğim kadarıyla yemekleri fazlasıyla üst düzey ve dunyanın 9. restoranı .
Bu noktadan  michelin ve pellegrino arasındaki ilişkiye, prestije ve restorana kazandırdıklarına gelirsek. İkisininde prestiji dunya klasmanında aynı.
D.O.M da geçirdiğim 2 haftada michelin yıldızının umurlarında olmadıgını gordum .
İşte bu noktada fark ortaya çıkıyor
Zira yaptıkları yemeklerle ile bu kustahlıgı sonuna kadar hakediyorlar.
bu cumleye dikkat edin ''Yaptıkları yemekler ile bu kustahlıgı sonuna kadar hakediyorlar''
Çunku Pellegrıno listesi daha cok yemekle bütünleşiyor.
Michelin Yıldızı yaptıgın yemek kadar restoranında bu üst düzeylige ulasmasını istiyor.
Bana gore de yeni dunya şeflerinin buna onem verdiğini dusunmuyorum .Bununla birlikte, yalınlık ve yerellık yemeklerle birlikte restoranlarada bulaşacagına uzun vaade eminim.Ve degerlendirmenin bu yonde degisecegine.
Sonuc olarak michelin yıldızı veya Pellegrino listesine girmek Türkiye için hiçbir farkı yok zira, birinden biri geldiği takdirde mutlaka iyi yemek ve bununla beraber iyi restoran rekabeti artacak ve dunya klasmanına yükselerek Türkiye'de dahil olacak .
Tercihim pellegrino listesi olurdu zira ilk once yaptıgım yemek ile değerlendirilmek salona yatırdıgım paranın onunde degerlendirilmekten  daha onur verici olurdu .
Bocuse d'or gibi yarışmalar veya organizasyonlar ile yavasta olsa Türkiye'ninde bu klasmana adım atmaya başladıgını soylemek mumkun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder