7 Kasım 2010 Pazar

Dünya Halleri...

Keyifli bir pazar gününde sonra tatlı bir yorgunlukla ,uzatmış ayaklarımı günün son anlarının tadını çıkartıyorum.
Merak ettiğim birkaç konuyu keşfettim bugün.Pera palas'ın mutfağıyla ilgili okuduğum bir yazı ve şu meşhur film.
Güneşin yukardan inmeye başladığı vakit attık kendimizi sinemaya çok sözü edilen onemli konulara değindiği belirtilen ''Newyork ta beş minare''. Heyecanla girdiğim filmden ,dünyadan ne kadar uzaklaştığımı bütün fikirlerimin, yorumlarının,düşüncelerimin herşeyimin yaptığım işe dalıp çıkamadığını gördüm.

İşimin sorunları dışındaki sorunları hayatıma sokmadığımı farkettim.

Açıkcası genç yaşta bütünlüğümle işe konstanre olmak profesyonellik mi bilmem ama keyifli bir durum.
Ancak hayatınızı sadece işe endekslemek ve bunu alışkanlık haline getirmek gelecekte tehlike olabilir.Dünyaya karşı olan sorumluluklarımız için.
Bugün çok etkilenmediğim o filmden ve dünyasal hallerden,biraz vicdan azabıyla çıkmak en güzel örnek ,bu bahsettiğim tehlikeye.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder